Yaşanmamış senelerin yaşanmış öyküsü: ‘Hasan’ın ilk cildi yayımlandı

Gazeteci Yazar Ali Avcu, “Kırk Katır mı Kırk Satır mı?”, “Kırmızı Alarm” isimli çalışmalarıyla okurlarının karşısına çıkmıştı. Avcu’nun yeni çalışması olan “Hasan- Yaşanmamış senelerin yaşanmış öyküsü” 12 Eylül 1980’in işçi sınıfına vurduğu darbeyi konu alıyor. Paralelinde sermaye sınıfının gerçek yüzünü işleyen Avcu, romanın karakteri Hasan üstünden 12 Eylül dönemini işliyor.
İlk cildi bir önceki günlerde Toplumsal Kitap etiketiyle raflarda yerini alan ‘Hasan’ isimli roman, ülkenin 40 yıllık karanlığının perde arkasını bir ‘sade yurttaş’ın bir devrimciye dönüşmesi üstünden yakalıyor.
Kitabın tanıtım yazısında ise şu ifadeler bulunuyor:
Hayatta bazı koşullar, durumlar mevcuttur; siz istemeden veya yanlışlıkla içine çekilirsiniz. Sonra bir de bakmışsınız, dün oturduğunuz koltukta kurduğunuz en uç hayal bile, bugün içerisinde yer aldığınuz durumun yanına yaklaşmıyor. Türkiye böylesi halleri bi hayli imkanlı kılan bir ülke. Hep öyle oldu. Misal verilecek olursa 12 Eylül 1980’de bu topraklar üstünde yaşayan 45 milyon insandan var mıdır acaba karanlıktan nasibini almadığını söyleyen?
Yok yok, bu yanlış oldu. Karanlıktan nasibini tabiki alanlar var ama bir de karanlıktan nemalananlar var… 80’nin daha da şenlendirdiği mutlu azınlık. O güne kadar işçinin demir yumruğu karşısında titreyen, 12 Eylül sabahı radyoyu açtığında ise sevinç naraları atan mutlu azınlık. Bu azınlık, başta bahsedilenler kadar ‘uç’ bir örnek değil ama. Karanlıktan nasibini alanlar kadar yani. Bir günde hayatı değişen; sevdikleri, sokakları, meydanları, okulları, ekmekleri ve bazı zaman özgürlükleri elinden alınan milyonlar. Bizim Hasan da o insan denizinde bir damla işte. Sürüklenen evet ama sürüklendiği her yerde de kendini yeniden var eden, en azından var olmak için savaş veren bir damla.