İkidillilik ve Çokdillilik (Erken Çocukluk Döneminde Birden Fazla Dil Öğrenimi) Kitabı PDF indir

Birden fazla dil öğrenmek ve ev, okul ve iş yaşamında kullanmak, dünyanın hemen her yerinde sık karşılaşılan bir durumdur. Bugün dünyaya gözünü açan çocukların çoğu, erken çocukluk zamanından bu yana yaşamları boyunca birden fazla dile maruz kalmakta ve bu dilleri gündelik yaşamlarında etkin bir biçimde kullanmaktadır. Bunun bireysel olduğu kadar, ekonomik, pedagojik, sosyal ve siyasal birden fazla boyutu mevcuttur. Bu kitabın amacı, birden fazla dil konuşan çocukların dil gelişimini incelemek ve bu sayede hem eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğretmen adaylarının akademik donanımına destek olmak, hem de çocuklarına anadili dışında bir dil kazandırmak isteyen anne babaların ve öğretmenlerin sorularına yanıt bulmaktır.

Dil öğrenimi karmaşık ve çok boyutlu bir zamantir. Lakin, normal gelişim gösteren her çocuk, etrafında konuşulan ve düzenli olarak iletişim kurma olanağı bulduğu her dili öğrenme kapasitesine sahiptir. Aynı durum, işitme engelli çocuklar için de geçerlidir. Bu anlamda, beynin bir çocuğun öğrenebileceği dillerin sayısını sınırlaması söz konusu değildir. Dahası, çocuk etrafında konuşulan bir yahut birden fazla dili öğrenme sürecini, bilişsel, sosyal ve psikolojik açıdan halen gelişme evresinde olduğu yaşamın ilk senelerında yaşamaya başlar. Çocukta dil öğrenimi nasıl gerçekleşir? Çocuk dil edinimi sırasında hangi evrelerden geçer? Anne babanın yahut çevrenin çocuğun dil gelişimine etkileri nelerdir? Çocuğun ilk sözcükleri, ilk tümceleri ne gibi özellikler taşır? Doğrusu, kolay bir şekildemiş gibi görünen bu sorular, yaşamın ilk senelerında başlayan çok boyutlu bir öğrenme sürecinin temel halkalarını oluştururlar. Bu hususta ortaya atılan görüşler, bilişsel, dilbilimsel, nörolojik, psikolojik ve sosyolojik bir çok yaklaşımı içerir. Aynı bireyin iki veya daha fazla dili öğrenme süreci düşünüldüğünde ise, yüz yüze kaldığımız problem, daha karmaşık bir durum arz eder. Her biri kendine özgü ses bilgisi, morfoloji bilgisi, söz varlığı, sözdizim bilgisi, stil ve edimbilimsel kullanım kaideleri içeren iki dile eşzamanlı olarak aynı anda veya art arda maruz kalmak, ikidilli büyüyen bireyler için tek başına karmaşık bir öğrenme sürecine tasvir eder. Kısa olarak, iki farklı dil sistemini aktif olarak kullanma olarak tanımlayabileceğimiz ikidillilik, alanyazında anadil edinimine oranla daha az çalışılan bir alan olmasına karşın, tüm dünya çapında önemi hızla git gide artan alabildiğine karmaşık bir olgudur. Bu alanda yapılan araştırmalar, ikidilliliğin yalnızca dil öğrenme süreçleriyle ve diller arası etkileşimle sınırlı olmadığını, bilişsel ve nörolojik süreçlerden, toplumsal yaşama, kuşaklararası dil aktarımından, ikidilli eğitim sistemlerine kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayıldığını göstermektedir. Bu bakımdan kitabın amacı, hemen her gün iki yahut daha fazla farklı dili konuşan ve kullanan bireylerin ayrıntı kısmını ve ikidillilik türlerini ele almak ve ikidilliliğin bilişsel, nörolojik ve sosyal boyutlarını değerlendirerek, bu durumun iki dilde okuma ve yazma becerilerinin edinimine ve ikidilli eğitim sistemlerine yansımalarını incelemektir.